Cumhuriyet’in Kazanımları

Cumhuriyet’in Kazanımları

“Bir ülke karanlıktır, bir sokağı sönükse”
Özdemir ASAF

Bir önceden Cumhuriyet yazısı…

Temel soru şu: Bir toplumun çağdaşlaşmasının olmazsa olmazı nedir? 88 yaşındaki Cumhuriyet’in varlığı ile yurttaşlarına verdikleri nelerdir? Toplumun gelişimi neyle kıyaslanmalıdır? Bugün gelinen noktada Cumhuriyet’in temel sorunu/ sorunları nelerdir?

1. Dört bin yıldır Anadolu coğrafyasında devletler kurulmuş, uygarlıklar yükselmiştir. Her biri döneminde güçlü, her biri daha üst bir ekonomik yapıda erimiştir. Bu topraklar kat be kat halkların birikimiyle yoğrulmuştur. Bu bir kültür birikimidir.
Türkiye Cumhuriyeti yokluk ve yoksulluk içinde, ihanetlerin arasında, yüzyılların kültür birikimi üzerine kurulmuştur.

2. Bilimden ve “Sanayi Devrimi”nden uzak kalan Osmanlı İmparatorluğu, 6 yüzyıllık egemenliğinin sonunda, çökerken geriye kötü miras bırakmıştır: 115 milyon Osmanlı lirası borç, dört mevsim açık olmayan 6 karayolu, yabancıların elinde sömürü için kullanılan demiryolu, merkez bankasının olmadığı ekonomide sömürgecilerin bankası, yabancıların kontrolünde dış ticaret, üniversitesi olmayan bir ülke, öküzün kuyruğu ile karasabanın sapına sıkışmış ve cephelerde şehit düşmüş köylü, onlarca yıl cephelerde kırılmış genç olmayan nüfus, okur-yazarlığı %3 (%10?) olan cahil bir halk.

3. Genç Cumhuriyet, bir “aydınlanma ve çağdaşlaşma” projesidir: Yüzlerce yıllık unutulmuş ve ortaçağ karanlığındaki bir halktan, bir ortak “ulus” yaratma aydınlığıdır. 15. yy. iktisadi yapısından “uygar bir sanayi devleti” kurma çabasıdır. Laik, demokratik hukuk düzeninde, eşit haklara dayalı “yurttaş” bilinci oluşturma düzenidir. Batı’nın yüzyıllar süren gelişim yolculuğunu, birkaç on yılda gerçekleştirme mucizesidir.
Üstelik dışardan emperyalistlerin, içerden feodal aşiretlerin, aymaz okumuşların, inanmaz politikacıların kargaşaları içinde…

4. Cumhuriyet Devleti bugün, tüm sorunlara karşın, ekonomik güç olarak dünyanın ilk yirmi devleti içindedir. İhracat potansiyeli, sanayisi, tarımsal üretimi, bayındırlık/ ulaştırma hizmetleri, bankacılık sistemi, üniversiteleri, eğitimli insanı ile 20. yy.ın başı ile kıyaslanamayacak noktadadır. Tüm kötü yönetimlere karşın, 1920/30’larda Cumhuriyet’in mayası iyi atıldığı için, sonradan köklü değişimler gerçekleştirilebilmiştir.
1920’lerde Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan aynı gelişmişlik düzeyinde iken, bugün biri 21.yy.ın başını yaşarken diğeri 15.yy.a gerilemiştir.

5. Bugün Cumhuriyet tehdit altında! Kurtuluş Savaşı’nda karşımızda olan emperyalist güçler, Asya’nın ve Ortadoğu’nun maden ve petrol yatakları için, şimdi etnik ve dini kimlikleri kaşıyarak, “yurttaş” bilinci olmayan, gerici “mikro milliyetçilik” yaratmaktadırlar.
Yazık ki “terörle korkutulan, yeni sermaye sınıfı ile muhafazakarlaştırılan, hukukla sindirilmiş” bir toplum modeli geliştirilmektedir.
Ve daha önemlisi, bu gelişmelere karşı çıkacak güçler, farklı nedenlerle toplumda gerekli dinamizmden yoksun gözükmektedirler.