Gündem Soruları – I

Gündem Soruları – I

“Cahiller kendini aklar/
Kamiller özünü yoklar”
Dertli Divanı – Urfa

Temel soru şu: Başka bir mecraya, başka bir yapıya, başka bir role itilen Türkiye’nin gündemi, bu yol boyunca giderek ağırlaşmakta mıdır? Her biri farklı görünen gündem konuları acaba bir bütünün parçaları olabilir mi? Kamuoyu farklı konularla “oyalanır/ uyutulur/ susturulur”ken, Türkiye “Aydınlanmacı” çağdaş yapısından uzaklaştırılmakta ve diktacı bir yapıya mı yönlendirilmektedir?

Gündem konularına “iç sorunlar” bağlamında bakıldığında:

1. 21 Ekim 2007 ve 12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliği referandumları ile Türkiye’nin idari yapısı değiştirilmiştir. Olumlu oy verenlerin çoğunluğunun neyi oyladıklarını bilmedikleri malumu ile Türkiye kısmen “yarı başkanlık” sistemine geçmiştir. “Başkanlık” sistemine bir adım kalmıştır. Tek seçicinin kişisel hırsı ile “başkanlık yönetimi” olmasının önündeki engel nedir?

2. Anılan oylamalarla yargı sistemi adalet bakanlarının kontrolüne kaymıştır. Hukuk düzenlemeleri ve mahkemelerin hükümetin kontrolünde olduğu kanısı yaygınlaşmıştır. Şimdi hukuka güvenin ve mahkeme kararlarının inandırıcılığını sorgulamaya engel nedir?

3. Emek piyasası etkisizleştirilmiş, sapsarı sendikalar baskınlaşmış, emeği değil, hükmedeni savunur olmuşlardır. Kamunun işleri dahil, emek taşeronlara devredilmiş, “geçici” ya da “stajyer” işçiler çalışır olmuşlardır. Engel nedir?

4. Toplumun çalışanları ürettikleri ile “sosyal yardım” olarak dar gelirlileri beslemektedir. Sosyal yardımlar, amacını aşmış ve iktidara “oy deposuna dönüşen tembeller” yaratmıştır. Engel nedir?

5. Tüm kamu kuruluşları satılmıştır. Çoğunluğu uluslararası şirketlerindir. Şimdi “milli” ekonomiden söz etmenin anlamı var mıdır? Kapalı kapılar arkasındaki güçleri nedir? Yönetimi yönlendirmede engel nedir?

6. Bütçe geliri için ülkenin dağları, binlerce yıllık ormanları, yarınları satılmıştır. 30-40 yıl için suları satılmıştır? Kimlere? Menderes’in 1954 Maden ve Petrol yasalarından sonra şimdi Maden yasası ile talan gerçekleştirilmektedir. Engel nedir?

7. Kamu ihalelerine kimler, nasıl girmektedir? Engel nedir?

8. Kamuda kimler en küçükten en büyüğe yönetime gelmektedir? Engel nedir?

9. Ordunun itibarsızlaştırılmasının gerekçesi nedir? Onurunu korumaya engel nedir?

10. Üniversiteye gelen gençlerin bunca “meraksız/ bilgisiz/ ilgisiz” yetişmelerinin altında yatan nedir? Sorgulayan gençleri ne beklemektedir? Engel nedir?

11. Üniversiteler/ akademisyenler niçin bunca suskundur? Engel nedir?

12. Ülke yönetenler, her seferinde kimsenin karşı çıkmayacağı demokratik söylemlerle başlayıp, sonuçta kendi dünya algılamalarına dönük, baskıcı uygulamalara mı gitmektedirler? Engel nedir?

13. Artık basında, dünün “en yönetim savunucuları”, en küçük eleştirilerinde gazetelerden “atılmaktadır”. Trajikomik midir? Eleştiri hakkına engel nedir?
* Bunca suskunluğu yaratan nedir? Tartışmaya engel nedir?

Devam edeceğim…