Yeni Yılda

Yeni Yılda

“…/ Yarim küsmüş gidiyor/
Koymayın aşa dağlar/…”
Halk Türküsü

Temel soru şu: “Zaman”a anlam katan nedir? Yeni yıla hangi değeri yüklüyoruz? Niye kutlarız yeni yılları?

1. Babil’e “asma bahçeler” yapan Sümerlerden/ Nil’in ovaya taşan sularının çekilmesini bekleyen Mısırlılardan beri üzerinde düşünülmüş bir kavramdır, “zaman”. Öncelik üretim biçimiydi. Güneş’in/ Ay’ın/ suyun/ havanın hareketi, üretimin de bereketiydi. Sümerler “60”lı sayı sistemini ve “Ay”ın Dünya etrafındaki 12 dönüşünü temel alan (354,.. günlü) “Ay Takvimi”ni, Mısırlılar “10”lu sayı sistemini ve “Dünya”nın Güneş etrafındaki 1 dönüşünü temel alan (365,.. günlü), “Güneş Takvimi”ni bulmuş/ kullanmışlardır.
Özünde “madde-enerji-mekan” üçlüsü arasındaki ilişkiyi -kimi düşünürlerce hareketi de ekleyerek- açıklayan bir felsefi/ fiziki kavramdır, zaman…
Oysa aynı anda toplumsal, siyasal, ekonomik ve en önemlisi bireyseldir zaman…

2. Takvim, zaman’a yapay bir ölçülebilirlik katmaktadır. Saniyeyi 60 yapan, dünyanın hareketini 12 parçaya bölen bir ölçülebilirlik kaygısıdır, insandaki. Çünkü insan, kimi durumlarda yalnızca ölçebildiklerine değer biçer.

3. İktisadi olarak takvimler, iktisadi olan değerler ve unsurların ölçülebilirliğini sağlar. (Ulusal üretim değerleri, firmaların üretimleri ve karları, aylık/ yıllık hesaplar, bireylerin kazançları, çalışma yaşı ve süreleri, vb.). Takvim olmasaydı, ekonomik yaşam nasıl belirlenirdi? Siyasal ve toplumsal yaşamın işleyişinde de takvim zamanın ölçüsü olmaktadır.

4. Asıl olan, bireyin zamanla sınavıdır! Yaşanmış her gün, kişinin dağarcığına koyduğu azıktır. İş her yeni günde, azığımızdan daha olgun, daha insani, hamlıklarımızdan daha arınmış bir gün çıkarabilmektir. Bunun için de yaşanılan her an edinilmiş deneyimlerle, daha az pişmanlıkla daha güleç bakabilmektir yaşama…

5. “Yeni yıl” bu anlamda bir hesaplaşma, sorgulama olanağı veriyor, kişiye. Bir tür geri getirilemeyen/ durdurulamayan zamanın sıfırlanıp yeni başlangıca olanak vermesi gibi. Doğa her bahar yeniden doğuyor, daha güçlü, daha evrimsel gelişimini gerçekleştirmiş olarak… İnsan da böyle olmalı! Evrimsel gelişimini bir adım ileri götüremiyorsa, kişinin şakaklarındaki çizgilerin/ saçlarındaki akların ne anlamı var?

6. Hamlıklarımızı yontmada, erdemlerimizi geliştirmede acaba “yeni yıl” bir başlangıç olabilir mi? Durup bir soluk almak, yeniden başlamak için… Yaşamda “keşke”leri azaltıp, “iyiki”leri zenginleştirmek için… Öyle “asık suratlı ciddiyet”ler için değil, kahkahası bol gülüşlerle yaşanası bir ömür sürmek için… Yaşlanınca, hala sevilen biri olmak için…
Geleceğin belirleyicisi dünse/ bugünse, dün geçti, bu günü iyi yaşamak gerek! Işığını almadığımız aydınlığın karanlığıdır kıyamet! Birey ve toplum olarak aydınlık günlere!
Yeni yılınız ağız dolusu kahkaha olsun!